Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1932 ile 1988 yılları arasındaki Film Denetleme Kurulları’nın aldığı sansür kararlarını kitaplaştırdı. Depolarda kilit altındaki 500 bin sayfadan oluşan 96 defter, 26 bin 273 sansür kararı incelenerek hazırlanan ‘Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi’nde 500 filme ait tartışmalar var. ‘Acı Ekmek’ filmi için İçişleri Bakanlığı’na başrol oyuncusu Bülent Ersoy’un “kadın mı erkek mi?” olduğu da sorulmuş.
Haberin Devamı
Toplam 1500 sayfadan oluşan üç ciltlik “Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi” adlı eser Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlileri Doç. Dr. Ali Karadoğan ve Prof. Dr. Ruken Öztürk ile Telif Hakları Genel Müdürü Ziya Taşkent ile Arşiv Daire Başkanı Serhat Dalgıç’ın işbirliği ile hazırlandı. İki yıl inceleme sonrasında çıkan kitapta, 1182 yerli senaryo, 513 yerli, 758 yabancı Film olmak üzere 2 bin 453 filmin reddedildiği, 4 bin 757 filmin de şartlı kabul edildiği görüldü.
Araştırmalar sonucunda Türkiye’nin sansürle ilgili kararların yazıldığı defterlerin 1932’nin ağustosundan itibaren tutulduğu kaydedildi. 1932 yapımı Muhsin Ertuğrul’un Kaçakçılar eserinin defterlerdeki ilk eser olduğu belirtildi. Ertuğrul’un yine “Bir Millet Uyanıyor (1932)” ve “Söz Bir Allah Bir (1933)” filmleri ilk eserlerden oldu. Kitaba yazdığı önsözde Türk Sinemasının 1914’te Fuat Uzkınay’ın “Ayastefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı” filminin valiliklerce denetlendiğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “1932 itibarıyla yürürlüğe giren ‘Sinema Filmlerinin Kontrolüne Ait Talimatname’ ile de Sansür kurumsallaşmıştır. Eserde, çoğu ilk kez kamuoyu dikkatine gelecek olan çarpıcı sansür uygulamaları yer almaktadır. Bu çalışmayı sadece ülkemizin sinema geçmişine değil yakın siyasal ve sosyal tarihimize de nesnel bir bakış olarak değerlendirmek mümkün” dedi. Hürriyet, Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün depo ve arşivine girerek ciltleri inceledi…
Haberin Devamı
Site sakinleri dikkat! ‘Hayalet komşu’ alarmı…
Geri dönüşüme giren plastiklerle ilgili bilim dünyasını şoke eden araştırma! ‘Zehirli bir kokteyl içiyoruz’
by Taboola
‘KEMAL SUNAL’IN BU CÜMLELERİNİN KESİLMESİNE…’
* Kibar Feyzo (1978): Kibar Feyzo’nun ‘Bu düzen durdukça davul dengi dengine çalmaz’, köy kızlarının ve delikanlılarının karşılıklı söyledikleri ‘Bu düzen yüz karası, ağalık Allah belası, bu düzeni ne yapmak gerek, merdivenden itmek gerek, tıngır mıngır giderken peşinde göbek atmak’ gibi söyleşilerin bulunduğu, Maho Ağa’nın Bilo’nun sırtına basarak attan inme sahnesinde aşağılayıcı bir görüntü verildiği, Maho Ağa’nın Kibar Feyzo’yu, haklarını istedikleri için köy meydanında falakaya yatırarak ağanın bir devlet gücü gibi simgelenmek istendiği, İstanbul sokaklarında görüntü olarak, ‘Bu düzen değişecek Faşo Ağa’ yazılı sloganların verildiği… Video kasetinin halka gösterilmesi sakıncalı olduğuna oybirliği ile karar verilmiştir.
Haberin Devamı
TOSUN PAŞA ŞARTI
* Kapıcılar Kralı (Kemal Sunal-1977): MEB, “Kemal Sunal’ın doktora, ‘Bana bak doktor karımın orasını burasını elleme’ ve karısına söylediği ‘Yanına gelmiyorum da bu çocuk nasıl oldu’ cümlesinin çıkarılması şartı ile kabul oyu vermiştir.
* Tosun Paşa (1976): “Askerlik şeref ve haysiyetine aykırı sahneler” olmaması şartıyla (İçişleri ve Genelkurmay temsilcisi) kabul.
* Hababam Sınıfı Tatilde (1977): Emniyet Genel Müdürlüğü temsilcisi “Eğitim ve öğretim kurumlarımızın küçük düşürülmesine vesile olacak sahnelere yer verilmemesi şartıyla kabul” diyerek şerh düşmüştür.
* Zühdü (1977): “Kızlar ile oğulların samanlıktaki buluşmalarını gösteren sahnelerin”, “Kahvede herkesin içerisinde kız isteme geçen sahnelerin” çıkarılması koşulu yazılmış, MEB üyesi “Film, Türk milletinin değerlerini tezyif etmektedir. Bu haliyle oynaması sakıncalıdır” şerhini düşmüştür.
Haberin Devamı
* Zübük (1980): “Valinin törenle karşılanmasını müteakip parti ocak başkanı Zübük ile kucaklaşması, kolunu valinin omzuna atarak yürümeleri, vali ile birlikte kürsüde konuşması sahnesi” çıkartılmalı.
Arşivdeki defterler açıldı Sahne sahne sansür çıktı
* Köşeyi Dönen Adam: Filmde sol içerikli duvar yazıları görüldüğü, halkın sömürüldüğünü vurgulayan 1 Mayıs Marşı’nın sözlerinin filmde fon ve ses olarak görüntülendiği… Bu haliyle gösterilmesi sakıncalıdır.