Rusya ordusunun Ukrayna işgalindeki ilk hedeflerinin başında geliyordu Çernobil Nükleer Santrali. 24 Şubat günü 5 kamyon dolusu askerle basılan, etrafı tanklarla çevrilen Çernobil’in dünyayla bağı geçen hafta tamamen kopunca, endişeler de arttı. Ve “İçeride neler oluyor?” sorusu nihayet yanıt buldu…
Haberin Devamı
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin 16’ncı gününde sabah saat 10’da Çernobil Nükleer Enerji Santrali’nin içindeki sabit hatlı telefon çaldı. Dünyanın en büyük nükleer enerji felaketine sahne olan santral bir anda bir hapishaneye dönüşmüştü ve içeridekilerin karşı karşıya olduğu tehlikenin dozu artmak üzereydi.
Çalan telefonu bir görevli açtı ve aramayı o vardiyanın yöneticisi olan Valentin Heiko’ya aktardı. Uzun yıllarını şu an faaliyette olmayan tesiste geçirmiş olan Heiko, hattın diğer ucundaki yöneticilere, teknisyenlerden ve destek ekibinden oluşan 210 kişilik ekibin çok zor durumda olduğunu anlattı. Binlerce tükenmiş nükleer yakıt çubuğuna göz kulak olmak zorundaydılar ve Ruslar tarafından içeride rehin tutuluyorlardı.
Rus askerleri savaşın başladığı 24 Şubat tarihinde Çernobil’e baskın düzenledi. O günden beri silah zoruyla kontrol altında tutulan nükleer atığı korumaktan sorumlu bıkkın teknisyenlerle, Rus askerleri arasında bir gece önce bir gerginlik yaşanmıştı.
Heiko’nun telefonla konuştuğu yöneticiler aşağı yukarı 50 kilometre uzaktaydı. Görüşmeye tanıklık eden iki kişinin aktardığına göre, Heiko muhataplarına, “Psikolojik durum kötüye gidiyor” dedi. Bazı teknisyenler eve gitmek istiyor, işi bırakma tehdidinde bulunuyor, kapının önünde bekleyen Rus tanklarını aşmak için planlar yapıyordu.
Silahlar ve bitmeyen vardiya… Çernobilde neler oluyor
Santralin çevresindeki yasak bölge hayalet şehir gibi
60’ıncı yaş gününü bir hafta önce bir rehine olarak kutlayan Heiko, telefonda, görevinin gerektiği müddetçe işinin başında kalmak olduğunu belirterek, “Herkes eve gitmek istiyor ama kalmamız gerektiğini biliyoruz” diye konuştu.
500 SAATLİK HİÇ BİTMEYEN BİR VARDİYA
Çernobil’in teknisyenleri ve destek elemanları, 23 Şubat’tan beri aralıksız çalışıyor. Akşam saat 21’de elektrik transmisyon seviyelerinin ve radyoaktif atıkların tutulduğu deponun iç sıcaklığının ölçülmesi gibi rutin işlemlerle başlayan vardiyaları neredeyse 500 saati bulmuş durumda.