Asıl adı Belgin’di ancak tüm Türkiye onu ‘Bergen’ olarak tanıdı. Çıkardığı yüzlerce şarkının yanı sıra hayatıyla da ‘Acıların Kadını’ olarak yerleşti zihinlere. Bir kova kezzap ardından da silahlı saldırı… Uğradığı kezzaplı saldırı sonrası sanatçıyı Ankara’da tedavi eden estetik cerrah Onur Erol, hurriyet.com.tr’ye o günleri anlattı. İşte 4 Mart günü vizyona giren ‘Bergen’ filmi sayesinde bir kez daha tüm Türkiye’nin gündemine oturan, Belgin Sarılmışer’in hayat hikayesi…
Haberin Devamı
Onu, söylediği arabesk şarkıların dışında yaşadıklarıyla da tanıdık. Bir dönem arabesk-fantezi müziğinin imza sesi olan Bergen, sonraki nesillerin hafızalarında ‘Acıların Kadını’ olarak yer edindi.
30 yıllık hayatına, Sen Affetsen Ben Affetmem, Benim İçin Üzülme, Kul Feryadı, Sevgimin Bedeli, Kader Diyemezsin gibi 129 şarkının yanı sıra birçok acı da sığdırdı.
Konservatuarda okurken arkadaşlarının ısrarı ile çıktığı sahnede yıldızı parlayan Belgin’in hayatı, Adana’da tanıştığı Halis Serbest ile tamamen değişti. O artık ne öğrenci ne de Belgin olacaktı.
Ben sahneyi çok seven, açıkçası sanatına âşık bir kişiydim. O ise kıskanç bir insandı. İlk başlarda bana hissettirmemeye çalıştı. Ama sonra ortaya çıktı, ilk dayağımı o zaman yedim. Beni sahneden aldı ve bir eve kapattı.
Bergen
Bergen’in, Adana’da sahne aldığı zamanlarda, Serbest her gece kendisini izlemeye geliyor, devamlı kulise çiçekler gönderiyordu. Zaten tanışmaları da bu şekilde oldu. Bir süre sonra ‘evlendiler’ ancak Serbest zaten evliydi. Bunu öğrenen Bergen, ilişkisine son verdi.
Luxury Villas in Dubai! Here is what it might cost you
Uğradığı şiddete rağmen Serbest’e aşık olduğunu söyleyerek, 9 Ocak 1982’de resmi nikahla tekrar evlendi. Ancak kader yüzüne yine gülmedi. Serbest’ten bir kez daha ayrıldı.
Ayrılığın ardından annesiyle birlikte İzmir’e kaçan Bergen, 31 Ekim 1982 gecesi kezzapla yaralandı. Alsancak’taki New York adlı mekanın kapısında Bergen’in suratına bir Kova kezzap atıldı.
İlişkimizin sonlarına doğru evde bir kadın külotu buldum. İşte o zaman tam anlamıyla yıkıldım ve Adana’dan Ankara’ya kaçtım. Kaçtığımı öğrenir öğrenmez beni takip etti. Son olarak İzmir’de bir pansiyonda buldu. Yüz vermediğim için beni tehdit ediyordu. Yüzüne kezzap atarım diyordu. Ama ben inanmıyordum
Bergen
Hastanede 45 gün yara tedavisi gören Bergen, sağ gözünü yitirmişti. Aldığı hasarı bazen saçlarıyla bazen de güneş gözlükleriyle kapatan Bergen, bu olaydan sonra ‘Acıların Kadını’ albümünü yayınladı ve o günden sonra böyle anılmaya başladı.
Kezzaplı saldırı sonrası Bergen’e gönüllü olarak yardım eden isimlerden biriydi Prof. Dr. Onur Erol.
80‘li yıllarda Hacettepe Tıp Fakültesi’nde görev yapan Erol, yıllar sonra ‘Çok üzüldük, ağladık’ diyerek anlatacağı bir haberle karşılaşacak ve tüm dikkatini ona verecekti: Şarkıcı Bergen’in suratına kezzap atılmıştı.
Erol, mücadelesine hayran kaldığı kadını hemen görev yaptığı hastaneye davet etti, tedavisi karşılığında ücret de talep etmedi. Şimdilerde İstanbul’da görev yapan ünlü doktor, o günlerdeki Bergen’i hurriyet.com.tr’ye anlattı.
‘Acıların Kadını’ Bergenin doktoru anlattı: Bir an olsun yüzünde umutsuzluk görmedim
”ÇOK ÜZÜLDÜK, AĞLADIK”
Güler yüzüyle dikkat çeken bir isim olsa da ‘Bergen’ adı geçtiğinde gözleri doluyor, yüzüne hafif bir hüzün oturuyor Erol’un.