NSO yazılımının yabancı hükümetlere satışını onaylayan ve yazılımı kritik bir dış politika aracı olarak gören İsrail hükümeti, NSO adına yasağı kaldırması için ABD’ye lobi yapıyor. Şirket, NSO’nun yasakla mücadele edeceğini söyledi, ancak şirket kara listeye alındıktan sonra yönetici NSO Group’u devralmaya başladı.
Federal yasağın ardından bir hafta sonra, Birleşik Devletler Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesi, NSO’nun Facebook’un davasını reddetme hareketini reddetti. İsrailli firma, “yabancı egemen bağışıklığı talep edebileceğini” iddia etmişti. Mahkemenin 3’e 0 kararı, NSO’nun iddiasını reddetti ve Facebook’un davasının devam etmesine izin verdi.
Dijital Yaşamınızı Korumanıza Yardımcı Olalım
Bu gelişmeler, Apple’ın Salı günü NSO’ya karşı açtığı davanın önünü açmaya yardımcı oldu. Apple, kendisini ilk olarak 2016 yılında, Toronto Üniversitesi Munk Küresel İlişkiler Okulu’nun bir araştırma enstitüsü olan Citizen Lab ve şu anda BlackBerry’nin sahibi olduğu San Francisco mobil güvenlik şirketi Lookout’taki araştırmacıların NSO’nun hedefinde olduğunu keşfettiklerinde, NSO’nun artı işaretlerinde buldu. Pegasus casus yazılımı, muhalifleri, aktivistleri ve gazetecileri gözetlemek için Apple ürünlerindeki üç güvenlik açığından yararlanıyordu.
Derecelendirme kuruluşu Moody’s, şirketin temerrüt riski altında olduğu konusunda uyardı. Moody’s, 500 milyon dolarlık borcunu ve ciddi nakit akışı sorunlarını gerekçe göstererek NSO’nun notunu iki seviye, yatırım yapılabilir seviyenin sekiz seviye altında düşürdü.
NSO’nun casus yazılımı, hükümet müşterilerine bir hedefin telefonunun tüm içeriğine erişim sağlayarak, ajanların bir hedefin metin mesajlarını ve e-postalarını okumasına, telefon görüşmelerini kaydetmesine, kameralarından sesleri ve görüntüleri yakalamasına ve kişinin nerede olduğunu takip etmesine izin verdi.
2016 yılında The New York Times’a sızdırılan dahili NSO belgeleri, şirketin devlet kurumlarından 10 iPhone kullanıcısını gözetlemeleri için 650.000 dolar ve yarım milyon dolarlık bir kurulum ücreti aldığını gösterdi. Belgelere göre Birleşik Arap Emirlikleri ve Meksika’daki devlet kurumları NSO’nun ilk müşterileri arasındaydı.
Bu ifşaatlar, NSO’nun Emirates’teki insan hakları aktivistlerinin ve Meksika’daki gazetecilerin, aktivistlerin ve insan hakları avukatlarının, hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan genç çocuklarının bile telefonlarındaki casus yazılımlarının keşfedilmesine yol açtı.