Attığı her adım, paylaştığı her fotoğraf sosyal medyada gündem oluyor. Şöhreti ülke sınırlarını aştı; İspanya’da, Latin Amerika’da hayranları var… Akın Akınözü’yle buluştuk, Berkeley’deki matematik eğitiminden oyunculuğa uzanan serüvenini, aşkı ve hayatının bilinmeyenlerini konuştuk: “Övgü de yergi kadar tehlikelidir. Mesafeli duruşumun arkasında biraz da bu yatıyor olabilir. Kendimle ilgili hislerimi dışarıdan gelen yorumlara göre şekillendirmiyorum.”
Twitter’ın TT (Trend topic) listesinde adını sık sık görebilirsiniz. Hep gündemde ama çok fazla gazete söyleşisi vermiyor. Bu yüzden onu çok merak ediyordum. Sonunda yeni dizisi ‘Kaderimin Oyunu’ için buluştuk. Keskin ve güçlü yüz hatlarına sahip. Bu ona ‘cool’ ve biraz sert bir hava veriyor. Gülümsediği andaysa bir bakıyorsunuz karşınızda çok sevimli bir adam var. Diğer meslektaşlarından nasıl ayrıştığını “Parmak izimizde taşıdığımız özgünlüğümüze hak ettiği değeri verip onu ifade edebilme cesareti buldukça daha çok parlıyoruz ve fark yaratıyoruz” diye anlatıyor.
Akın Akınözü: ‘Köklerime tutunabildim, savrulmadan yoluma devam ediyorum’
Çok popülersin ama aradım taradım, pek gazete röportajına rastlayamadım. 3 milyonun üzerinde takipçin olmasına rağmen paylaşımların da az. Bu sır perdesi neden?
Dengeli ve mesafeli bir duruşa sahip olmayı seçiyorum. Bu durum bazen gizemli olduğum algısı yaratabiliyor. Halbuki amacım beni takip eden ve destekleyen herkese doğru beni yansıtabilmek.
Neden?
‘Game of Thrones’ dizisinde rol alan Peter Dinklage bir röportajında “Marlon Brando döneminde sosyal medya falan olmadığı için biz onu sinemada izlediğimizde, canlandırdığı karakteri satın alıp inanıyorduk” demişti. Şimdi diziden bir gün önce Instagram’da bir paylaşımın görülünce izleyicinin oynadığın karaktere inanması zorlaşıyor. Bir de bazen sosyal medya, araç işlevini kaybedip amaca dönüşüyor. Hatta onun için yaşar hale geliyoruz. Bu yüzden mesafemi koruyorum. Kafamın orada olmasındansa çevremle ilgili farkındalığı korumak ve anda kalabilmek derdindeyim.
O zaman şu sır perdesini birlikte aralayalım…
Olur, elbette şartlar elverdiği kadar (gülüyor).
Ankaralı olduğunu biliyoruz. Ötesinde nasıl birisin?
31 yaşındayım ve tek çocuğum. Annem konservatuvar mezunu. Ama tiyatrodan çok dublaj sanatçılığına yoğunlaşmış. TRT’nin eskiden getirdiği yabancı dizilerin çoğunun kadın başrollerini annem seslendirirdi. Babam devlet görevlisiydi. Ecevit döneminde özelleştirme başkan yardımcılığı ve başbakan danışmanlığı yaptı. Sonra özel sektöre geçti. Şimdilerde hem dinleniyor hem de üzerinde çalıştığı bir senaryosu var.
Çocukken tutkun matematikmiş, doğru mu?
Haberin Devamı
Evet, matematik ve fen konularına çok meraklı bir çocuktum.
Neden seviyordun?
Çünkü problem çözmekten keyif alıyordum. Lisede fizik bana tat vermeye başlamışken bir süre sonra geometri kanıma girdi ve kendimi matematiğin içinde buldum. Üniversitede okuyacağım alanda beni ne diri tutar diye düşünürken matematik okumaya karar verdim.
Nerede?
Bir senelik Wisconsin Üniversitesi maceramın ardından Santa Monica College’a gittim, ardından UC Berkeley’ye transfer olup uygulamalı matematik okudum.
Böyle bir eğitimin ardından oyunculuğa geçiş nasıl gerçekleşti?
Berkeley’de okurken gerçekten ne istediğimi sorgulamaya başladım. Sanırım insan hayata adım atmaya yakın, ‘gerçekten ne istiyorum’ gibi sorgulamaların içine giriyor. Orada dış seslerden uzak, kendi içimde bu sorgulamaları yapabilme imkânı buldum. Uygulamalı matematik sonrası olası iş alanlarımı düşündüm. Bunlardan biri yatırım bankacılığıydı ve bu beni hiç heyecanlandırmadı. O sıralar aldığım bazı seçmeli dersler sayesinde sanatla da ilgilenmeye başlamıştım. Ve sanatta da bir matematik olduğunu ve çözülecek problemleri fark ettim. Bu problemleri çözmek zihinsel, ruhsal, duygusal, fiziksel çaba gerektiriyordu. Bu durum beni çok heyecanlandırdı, o yakıtla da yola çıktım.
Haberin Devamı
Ailenin tepkisi ne oldu?
Babama kararımı Skype üzerinden görüntülü konuşurken söyledim.
Eyvah! Ne yaptı?
Ekran yüzüme kapandı (gülüyor).
Çok iyiymiş! Nasıl ikna oldu?
Zamanla sindirdi. Aslında şimdi geriye dönüp bakınca ona da hak veriyorum. Beraber bir yola girilmiş, yıllarca eğitim alınmış, yatırım yapılmış, tam sonuna gelinmişken bir anlık hevesle alınan bir karar olabileceğinden korktu. Annem, babamı dengeledi. Ben de kararımla ilgili çok nettim. Babamın karşısında kararlı durabildiğimde bu bana herkesin karşısında kararlı durabilecek gücü verdi. Ve onun sınavını geçebildiğim gün hem önümdeki bütün engelleri kaldırdım hem de hayatımdaki en güvendiğim akıl hocamı kazandım.