Dijitalleşmenin dünyayı küresel bir köy haline getirdiği günümüzde, bilgi artık parmaklarımızın ucunda. Dünyanın bir ucundaki gelişme anlık olarak ekranlarımızda. Enformasyon en hızlı çağını yaşıyor. İnternetin en ücra köşelere kadar girdiği, ‘hız çağında’, geleceği en çok tartışılan konu ise kitaplar oldu. Binlerce yıldır, bilginin esas kaynağı olarak gösterilen kitapların döneminin artan dijitalleşmeyle birlikte kapanmaya başladığını mutlaka bir kez olsun duymuşuzdur. Oysa, Yayımcı Meslek Birlikler Federasyonu’nun (YAYFED) yayımladığı istatistiksel veriler, kitaba olan rağbetin halen olanca güzelliğiyle devam ettiğini gösteriyor. 21. yüzyıl çoğu düşünce adamı tarafında enformasyonun altın çağı olarak nitelendirilmekte. Hiç şüphesiz bu durumda, internetin büyük bir etkisi var. Zira internetin o akıl almaz hızı sayesinde, bilgi dünyanın bir ucundan bir ucuna saniyeler içerisinde ulaşabiliyor. Dünya üzerinde hiçbir şey bu sayede gizli kalmıyor. Etkileşim had safhada ve insanlık bilgiye ulaşım konusunda hiç olmadığı kadar rahatlamış durumda. Tabi bu durum bazı handikapları da beraberinde getiriyor. İnsanoğlunun yazmaya başlama serüveni aynı zamanda medeniyet aktarımının da doğuşu demekti. Taşlara yazmayla başlayan serüven, matbaanın icadıyla zirve noktasına çıktı. Kitaplar, insanoğlunun, bilgiye ulaşma konusunda vazgeçilmez kaynakları oldu. Ta ki internet, hayatımızda bu denli yer edene kadar. Günümüzde, artık kitapların varlığı sorgulanır hale geldi. İnternetle birlikte kitaplara olan ilginin azaldığı düşünülüyordu. Oysa YAYFED tarafından açıklanan veriler, ülkemizde kitaba olan ilginin hala en üst noktada olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, “Kitap okumayan bir toplumuz” algısının da gerçeği yansıtmadığını gözler önüne seriyor. YAYFED Başkanı Münir Üstün ile yayınladıkları istatistiksel veriler üzerine bilgilendirici bir sohbet gerçekleştirdik.

400 MİLYON BANDROLLE KAPATTIK

“Yayıncılık sektörü olarak 2010’dan beri her yıl yüzde 10-15 arasında yükseliş kaydediyorduk. Bu ilerleme 2018 yılına kadar devam etti. 2021’de kitap üretiminde rekor seviyeye ulaştık, YAYFED 440 milyon adet kitaba bandrol verdi. 2022 yılında 60 milyon adet düşüş yaşadık. Bunun nedeni MEB’in yardımcı ders kitaplarını tıpkı normal ders kitapları gibi öğrencilere ücretsiz vermesiydi. Geçen yıl, bu karardan bir ölçüde vazgeçildi. Bandrol sayılarını yeniden 380 milyondan 400 milyona yükselttik. 2023 yılını 400 milyon adet bandrolle kapattık. Bu durumu; pandemi, dünyadaki ekonomik kriz, kâğıt krizi, nakliye krizleri de etkiledi.

YAYINCILIKTA YAPAY ZEKA DÖNEMİ

2024 yılının ilk altı ayının verilerinden bahsedecek olursak, haziran ayı itibarıyla yayıncılarımıza 195 milyon 529 bin 407 adet bandrol verildi. 2023 ile karşılaştırdığımda yüzde 7’lik bir üretim artışı gözlemliyoruz. Umutlu olabiliriz, umudun yayıncılığımız için olmazsa olmaz olduğuna inanıyorum. Yayıncılık da dâhil olmak üzere tüm sektörlerde dijitalleşmeyi gözlemliyoruz. Daha da ötesi var artık bilgiye ulaşırken yapay zekâdan yardım alıyoruz. Yapay zekâ alanındaki gelişmeler yayıncılığımızı doğrudan ilgilendiriyor ve etkiliyor. Çeviriden kapak tasarımına, editörlükten yazarlığa kadar yapay zekâ her alanda hissediliyor, gelecek günlerde daha da hissedilecek. Sanatsal üretim söz konusu olduğunda insanın ortaya çıkaracaklarının özgün ve eşsiz olduğu kanaatindeyim. Yapay zekâ üretimi hızlandıran bir unsur olarak karşımızda ama müstesna olan ‘insan’ dokunuşudur. Mayıs, haziran, temmuz, ağustos aylarında eğitim yayıncılığı öne geçerken geri kalan aylarda kültür yayıncılığının öne geçtiğini görüyoruz. Yılın sonunda yüzde 55 oranında eğitim yayıncılığı, yüzde 45 oranında kültür yayıncılığının payı olduğunu gözlemliyoruz. Bu yılın sonuna kadar 400 milyon adet üretim rakamını aşacağımız umuyorum ve öngörüyorum.

DERİNLEMESİNE BİLGİDE KİTAP ÖNEMLİ

Okur tarafında matbu kitaba bağlılık devam ettiğinden üretimde bunun yansımasını görüyoruz. İnsanlar hızlıca edinebilecekleri bilgilere dijital mecralardan ara motorlarıyla, yapay zeka ile direkt ulaşıyor belki ama bir konuyu derinlemesine araştırmak istediklerinde yine kitaplara yöneliyorlar. Zaten kurgu eser okuyanların çoğu bir nesne olarak kitabın kendisini de seviyor. Yayıncılar salt bilgi sunmuyor aslında bir kültür oluşturuyor. Üretimin aşamaları ve aktörleriyle kitabın kendisinin hikâyesini de yazıyorlar, içeriğinden tasarımına kadar kitaba bir çehre kazandırıyorlar. Bu sürecin en son aktörü de okur oluyor. Bir hikâyenin parçası olma duygusu matbuata sadakati pekiştiriyor.

KİTAP OLURSA HER ŞEY OLUR

Ben bir yayıncıyım, bana göre dünya, kitabın ta kendisidir. Zamanın ruhu kitaptır, kitabın içindekilerdir ve kitaptan dışarı saçılanlardır. Elbette pandemi dönemi, yayıncılığımız gibi hepimizi her şeyi derinden etkiledi. Krizler kitabın ruhunu daraltıyor. Bugün önemsenecek en önemli konu yayın ve yayımda, üretim ve tüketimde karşılaştığımız sorunlar. Refah içinde bir dünya kurulacaksa bunu kitaplarla başaracağız. Yurt dışı telifler, matbaa fiyatlarının artması, yurt dışından alınan kâğıdın pahalanması bizi çok zorluyor. Yetki makamında olanlardan, belediyelerden, karar vericilerden kitaba pozitif ayrımcılık yapmalarını bekliyoruz. Çünkü kitap olursa her şey olur. Türkiye’nin büyümesi sadece sanayiyle değil yayıncılık, sinema gibi kültür endüstrilerinin de güçlenmesi sayesinde gerçekleşecektir. Kısacası, biz kitaba inanıyoruz.”

EN ÇOK KUR’AN-I KERİM OKUNUYOR

Teknolojinin gelişmesiyle sesli kitaplara ve e-kitaplara ilgi artsa da basılı kitaplar, dünya genelinde daha çok tercih ediliyor. ABD merkezli editörlük şirketi Global English Editing’in verilerine göre, dünyadaki okuyucuların yüzde 66’sı basılı kitap kullanıyor. Dünyada en çok okunan kitapların başında Kur’an-ı Kerim ve İncil geliyor. Miguel de Cervantes’in Don Kişot kitabı ile JK Rowling’in yazdığı Harry Potter serisi de dünyada en çok okunanlar arasında. Dünyanın en çok okunan diğer kitapları Charles Dickens’ın İki Şehrin Hikayesi, JRR Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi üçlemesi, Antoine de Saint-Exupery’nin Küçük Prens ile Agatha Christie’nin 10 Küçük Zenci eserleri şeklinde sıralanıyor.

RAMİ KÜTÜPHANESİ 2.6 MİLYON KİŞİYİ AĞIRLADI

Kültür Bakanlığı’na bağlı kütüphanelerde, kapalı kullanım alanı 510 bin metrekare. Oturma kapasitesi ise 130 bin. Bakanlığı bağlı Rami kütüphanesi tek başına geçen yıl 2.5 milyon kitapseveri ağırladı. Batman Şehit Şenay Aybüke Yalçın Halk Kütüphanesi ise 1.6 milyon kullanıcıya hizmet verdi. 2023 yılında 150 milyon liralık kaynak kitap alımına harcandı. Müstakil bebek ve çocuk kütüphanelerinin sayısının 80’ini geçti. Sadece 0-3 yaş grubu bebeklere hizmet veren kütüphanelerin sayısı ise 20’yi buldu.

ÜLKEMİZ İLK 20’DE

İngiltere merkezli Dünya Kültürü Puan Endeksi’nden derlediği verilerden de ilginç sonuçlar çıkıyor. Araştırma, vatandaşların haftada okumaya harcadığı ortalama zamanı esas alıyor. Basılı kitapların yanı sıra gazete, dergi ve çevrim içi yazılı içerik gibi her türlü okunabilir materyal puanlama kapsamına dahil ediliyor. Türkiye, haftada ortalama 5 saat 54 dakika kitap okunma süresiyle listenin 18’inci sırasında yer alıyor. Dünyada en çok kitap okunan ülke olarak liste başında yer alan Hindistan’da her kişi, haftada ortalama 10 saat 42 dakika kitap okuyor. İkinci sırada yer alan Tayland’da kişi başı haftada ortalama kitap okuma süresi 9 saat 24 dakika olurken üçüncü sıradaki Çin’de ise halk haftada 8 saatini buna ayırıyor.

KÜTÜPHANELERE ÜYE OLUYORUZ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin kütüphane istatistiklerini açıkladı. Buna göre, ülke genelinde geçen yıl sonu itibarıyla Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi ve Milli Kütüphane’nin yanı sıra bin 295 halk, 627 üniversite, 46 bin 809 örgün ve yaygın eğitim kurum kütüphanesi olmak üzere 48 bin 733 kütüphane faaliyet gösteriyor. Kütüphanelerdeki kitap sayısı da geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 32,6 artış gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde kitap sayısı 2 milyon 532 bin 299 oldu. Söz konusu sayı geçen yıl 2022’ye göre, Milli Kütüphane’de yüzde 3,5 artarak 1 milyon 689 bin 166’ya, üniversite kütüphanelerinde yüzde 2,7 yükselişle 21 milyon 666 bin 947’ye, halk kütüphanelerinde yüzde 4,8 artışla 24 milyon 204 bin 501’e, örgün ve yaygın eğitim kurum kütüphanelerinde yüzde 56,9 yükselerek 68 milyon 970 bin 463’e ulaştı. Halk kütüphanelerinden yararlanan kişi sayısı geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 25,3 artarak 33 milyon 561 bin 919’a yükseldi. Halk kütüphanelerine kayıtlı üye sayısı aynı dönemde yüzde 11,2 yükselişle 6 milyon 193 bin 356 olarak kaydedildi.

627 ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANESİ VAR

Türkiye’de üniversite kütüphanelerinin sayısı, 477’si devlet ve 150’si vakıf üniversitesi olmak üzere 627 olarak hesaplandı. Üniversite kütüphanelerinin e-kitap sayısı geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 23,4 artarak 118 milyon 373 bin 442 oldu. Üniversite kütüphanelerine kayıtlı üye sayısı yüzde 5,3 yükselişle 4 milyon 199 bin 285, kitap dışı materyal sayısı yüzde 8,8 artarak 1 milyon 662 bin 552 olarak kayıtlara geçti.

Kaynak bağlantısı