Kripto para ekosistemi, Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi’nin çığır açan kararıyla yeni bir döneme giriyor. Tether’ın USDT stablecoinini mülk olarak kabul eden bu karar, dijital varlıkların yasal çerçevesini belirginleştirirken, kripto para sahiplerinin haklarını da güçlendiriyor. İngiliz hükümetinin kripto paraları kapsayan yeni mülkiyet sınıflandırması önerisiyle aynı döneme denk gelen bu gelişme, Blockchain teknolojisinin geleneksel finans sistemine entegrasyonunu hızlandırabilir.

Birleşik Krallıkta Kripto Paraların Yasal Konumu Netleşiyor

Birleşik Krallık Yüksek Adalet Mahkemesi, piyasa değeri açısından en büyük stablecoin olan Tether’ın USDT’sinin mülk olarak kabul edilebileceğine oybirliğiyle kabul etti. Bu karar, İngiliz hükümetinin kripto paraların statüsüne ilişkin yasa tasarısını meclise sunmasından sadece bir gün sonra geldi.

Yardımcı Yüksek Mahkeme Yargıcı Richard Farnhill, mahkeme belgesinde “USDT, İngiliz hukuku kapsamında mülkiyet hakları kazanmaktadır.” ifadesini kullandı. Farnhill, USDT’nin diğer mülk türleri gibi izlenebileceğini ve güven mülkü oluşturabileceğini de belirtti.

Bu önemli karar, kripto para dolandırıcılığına kurban gittiğini iddia eden Fabrizio D’Aloia tarafından açılan dava sonucunda alındı. Davanın odak noktasında, yedi davalıdan biri olan kripto para borsası Bitkub yer alıyor. Diğer davalılar arasında iki kimliği belirsiz kişi ve işlem hacmi bakımından en büyük kripto para borsası olan Binance de bulunuyor.

D’Aloia, kimliği belirsiz bir davalı tarafından kandırılarak yaklaşık 2,5 milyon pound (3,3 milyon dolar) değerinde USDT ve Circle’ın USDC’sini teslim etmeye ikna edildiğini iddia etti. İddiaya göre dolandırıcı bu fonları çeşitli Blockchain cüzdanları aracılığıyla geçirdi. Ardından, diğer kimliği belirsiz davalı tarafından Gate ve Bitkub üzerinden fiat para olarak nakde dönüştürüldü.

İngiliz hükümeti, kripto paraların mülk olarak değerlendirilmesinin önünü açan bir yasa tasarısını meclise sundu. Bağımsız bir yasal kuruluş olan Hukuk Komisyonu tarafından hazırlanan tasarı, parlamentoda ilk okumasını geçti. Yargıç Farnhill’in kararı, tasarının kripto paraların ne “zilyetlik” (para ve arabalar gibi eşyaları kapsayan) ne de “eylem” (borç ve hisse senetleri gibi) olmadığı ancak yine de mülk olduğu yönündeki iddiasını destekliyor.

Bu gelişme, kripto para ekosistemi için önemli sonuçlar doğurabilir. Stablecoinlerin yasal statüsünün netleşmesi, yatırımcılar ve kurumsal aktörler için daha güvenli bir zemin oluşturabilir. Ayrıca bu karar diğer ülkelerdeki mahkemeler ve düzenleyici kurumlar için de bir emsal teşkil edebilir.

Bununla birlikte yargıç Bitkub lehine karar vererek, D’Aloia’nın şirkete karşı herhangi bir hak talebinde bulunamayacağını çünkü “Bitkub’un D’Aloia’dan herhangi bir şey almadığını” belirtti. Ayrıca D’Aloia’nın kripto ticaret platformu Aux Cayes Fintech’e karşı açtığı dava da reddedildi.

Bu karar, kripto para düzenlemeleri konusunda küresel bir tartışmayı da tetikleyebilir. Farklı ülkelerin mahkemeleri ve düzenleyici kurumları, benzer davalar ve düzenlemeler için İngiltere’nin bu kararını bir örnek olarak kullanabilir. Bu durum, kripto para birimlerinin ve Blockchain teknolojisinin yasal statüsünün küresel ölçekte netleşmesine katkıda bulunabilir. Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi’nin bu kararı, kripto para dünyası için dönüm noktası niteliğinde bir adım olarak değerlendiriliyor.

Birleşik Krallık Birleşik Krallık Kripto Para Kripto Para Blockchain Mahkeme

Amca Salim Güran’la ilgili olay iddia! Kişisel verileri çalan hacker dosyayı sızdırdı

Kaynak bağlantısı