Bazı okullarda geçtiğimiz hafta adaptasyon haftasıydı. Anaokulu ve ilkokula yeni başlayacak çocuklar için uyum süreci başlamış oldu. Bu pazartesi de tüm öğrenciler için ilk ders zili çalacak. Özellikle çocukları okulla ilk kez tanışacak olan veliler kaygılı ve endişeli! “Okulu sevecek mi, arkadaşları ile anlaşabilecek mi, sabahları sorun çıkaracak mı, benden ayrılmak ona zor gelecek mi?” gibi sorular ailelerin de kafasını meşgul ediyor. Biz de bu hafta anne-babaların bu sorularına cevap aradık ve psikolog Aleyna Nazlıcan Yıldız ile konuştuk. İşte uzmanından anaokulu, kreş ve birinci sınıf annelerine tavsiyeler…

ÖN BİLGİ VERMELİSİNİZ

“Çocuğun dünyanın merkezinde yalnız olmadığını kabul etmeye başladığı ilk çevresi okul ortamıdır. İlgiyi, sevgiyi, isteklerini paylaşabileceği kendisinden başka çocuklarında varlığını gördüğü kabul ettiği süreç ilkokul dönemiyle başlar. Mantıklı düşünme geliştikçe benmerkezcilik azalır, yaşıtları daha çok önem kazanır ve benlik yapısı gelişmeye başlar. Oyunla iletişim kurduğu ilk çocukluk döneminden çıkışlarının ilk günü bu hafta birinci sınıfa başlamakla atıldı. Çocukların bunu kabullenmesi tabii ki zaman alacaktır. Sağlıklı ve onlara olabilecek en faydalı şekilde geçişin sağlanması için adaptasyon süreci çok önemlidir. Bilinmezlik kaygı yaratır bu sebepten dolayı çocukların okul süreci ile ilgili öncesinde bilgilendirilmesi gerekir. Gidecekleri yer, sınıflar, okul yolu, öğretmenleri tanıtılmalı ve çocuklara ebeveynleri tarafından bilgiler verilmelidir. İmkan dahilinde birlikte gidilmesi somut şekilde canlandırmalarını da sağlar. “

AĞLAMA KRİZİ, TIRNAK YEME GİBİ DAVRANIŞLAR GÖRÜLEBİLİR

“Yeni okul ortamına adapte olamayan çocuklarda alt ıslatma, tırnak yeme, parmak emme, ağlama krizine girme gibi regresif davranışlar görülebilir. Aileler bu durumda çocuklarını gözlemlemeli ve kaygı yaratan durum onlardan ayrı kalması mı, okulda ki stres faktörü varlığı mı, aile içerisinde ki stres faktörü varlığı mı.. Regresif davranışlar için çocuklar cezalandırılmamalı, küçük düşürülmemeli, kıyaslanmamalı ve eleştirilmemelidir. Bu davranışların stres ve kaygısı ile mücadele edebilmek için rahatlama aracı olarak kullanıldığı unutulmamalı. Bu duruma sebep olan faktörler giderilmelidir. Bu durumu görmezden gelmek de bir süre sonra tekrarlamayı bırakmasını sağlayabilir. Okul saatleri dışında geçirdiğiniz vakitlerin kalitesini arttırabilirsiniz. Regresif davranışları yaptığı anlar da o davranışı unutturacak aktiviteler yaptırılabilir. Okul da geçirdiği zamanın önemi ve gerekliliği onun gelişimine olan katkıları anlayabileceği şekilde ifade edilebilir. İlkokul sürecini daha kolay anlamlandırabilmesi için öğrendikleri oyunlaştırılabilir. Onunla, gününün nasıl geçtiği hakkında konuşun. Çocuğunuzu, okulda yaptıkları ile ilgili konuşması konusunda teşvik edin. Derslerle ilgili sohbet etmek, onları daha bildik ve daha az ürkütücü kılacaktır. Ailesi olarak kaygılarınızı okul ile paylaşmaktan çekinmeyin öğretmeni ile işbirliği içerisinde hareket ederek çözüm olasılıklarını tartışabilirsiniz.”

Kaynak bağlantısı