Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, görev sahasında başarılı işler yürütüyor.

Mesela enflasyonun yüksek seyrettiği bir ortamda, son zamanlarda, et fiyatlarında artış şöyle dursun, indirim haberleri geliyor.

Peki bu nasıl mümkün oldu?

Tarım Bakanlığı, Et ve Süt Kurumu’nu (ESK), sektörünü içine etkili bir şekilde dahil edip, kartel oluşturan büyük besicilerin keyfi fiyat uygulamalarının önünü kesmesi örneğin.

Fiyatların dengelenmesinde, hatta gerilemesinde önemli bir etken oldu.

Bakan Yumaklı dün, Mustafa Pala’nın Ülke TV’de yaptığı programa katılmak için Kanal 7 Medya Grubu Ankara Temsilciliği’ne geldi.

Yayın öncesi kendisiyle sohbet ettik.

Bakan bey gelmeden hemen önce haber kanallarına bir son dakika haberi düşmüştü.

Karkas etteki düşüşü fiyatlarına yansıtmayan kasaplara Ticaret Bakanlığı tarafından ceza kesilecek şeklinde bir haberdi bu.

Tabi böyle bir büyük sorunumuz da var.

Üretim maliyetlerinden kaynaklı herhangi bir hareketlilik olmamasına rağmen, fahiş kar elde etmek için keyfi şekilde fiyat belirleyenler…

Ticaret Bakanlığı bu bakımdan çok doğru bir karar aldı ve bunun uygulanması, caydırıcılık anlamında büyük önem taşıyor.

BAKAN YUMAKLI ORMAN SÖNDÜRME EKİPLERİ İÇİN “ONLARLA SAVAŞA BİLE GİRERİM” DİYOR

Son günlerin gündemi orman yangınları.

Maalesef yaz ayları, bu haberlerin yoğun bir şekilde karşımıza çıktığı dönemler oluyor.

Bakan bey bizim ofise güzel bir haberle gelmişti.

Son 5 gün içerisinde çıkan yangınların tamamı söndürülmüştü.

Önümüzdeki hafta öncelikli olmak üzere 15 Eylül’e kadar alarm durumunda kalacaklarını söyledi.

Yangınlara müdahale anlamında Bakanlığın ciddi bir filosu oluşmuş durumda. 27 uçak ve 105 helikopter var envanterde.

Helikopterlerin 5 tanesi gece görüş kabiliyetine sahip.

Ayrıcı 24 saat esasına göre çalışmakta olan 14 tane İHA, orman yangınlarının erken vakitte tespit edilmesine büyük katkı sağlıyormuş.

Şöyle bir bilgi paylaştı Bakan Yumaklı:

Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir orman yangını başladığı zaman bu ortalama iki dakika içerisinde tespit edilebiliyor.

Yangınlara müdahale süresi de 11 dakikaya kadar düşmüş.

Daha önce bu süre 45 dakikayı buluyormuş.

Orman Bakanlığı’nda orman yangınlarını söndürmekle görevli 25 bin personel görev yapıyor.

130 bin de gönüllü.

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, yangınlar sırasında orman söndürme ekiplerinin yürüttüğü çalışmalardan hem övgüyle, hem hayranlıkla söz ediyor.

Yangın bölgelerinde gösterdikleri cesaret, canları pahasına gayret etmeleri, kendisini çok etkilemiş.

“Onlarla savaşa girerim” diye bir cümle kurdu bu konuları konuşurken.

YALANLARLA MÜCADELE ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELEYE DE ZARAR VERİYOR

Bakan Yumaklı’nın müşteki olduğu bir başka husus, ortaya atılan ve hiçbir dayanağı olmadığı halde özellikle sosyal medya mecraları üzerinden yayılan yalanlar.

Yanan ormanların imara açılacağı yönünde ortaya atılan yalanlar örneğin.

“Ormanlarımız anayasal güvence altında” diyen Bakan Yumaklı, yanan yerlerin imara açılmasının kesinlikle söz konusu olmadığını dile getiriyor.

Tarım konusu ülkemizde en fazla suistimal edilen konular arasında yer alıyor.

Yalanlarla gerçeklerin sık sık karşı karşıya geldiği bir alan.

Halbuki Türkiye tarım ihracatında giderek artan bir kapasite ortaya koyuyor.

Geçen sene 31 milyar dolar olarak gerçekleşen tarım ihracatının bu yıl 35 milyar dolara çıkması hedefleniyor. Tarım ürünleri ihraç eden ülkeleri arasında Türkiye, Avrupa’da en başlarda, dünyada da ön sıralarda yer alıyor.

İZMİR BELEDİYE BAŞKANININ TELEFONUNA ÇIKMADI MI?

Geçen hafta İzmir yangını devam ederken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medyadan şöyle bir paylayım yapmıştı:

“Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay, İzmir’de kontrol altına alınamayan ve yerleşim bölgelerini tehdit eden orman yangınına daha etkin müdahale edilmesi talebiyle Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya ulaşmaya çalışıyor.

Gün siyaset, gün rekabet değil, gün hep beraber yangınla mücadele günüdür.”

Özel, bu yöntemi Ekrem İmamoğlu’ndan öğrenmiş galiba.

Hassas bir meseleyi hızlıca siyaset zeminine çektikten sonra, eşzamanlı olarak “Gün siyaset yapma günü değil” mesajı vermek şeklinde bir yöntem bu

Bakan Yumaklı’ya o hadisenin nasıl geliştiğini sordum.

Önce hayretle karışık bir ifadeyle Özel’e tepki gösterdi.

“Tarım Bakanına ulaşamıyor ne demek” diye.

Bakan beyin anlattığına göre olayın gelişimi şöyle olmuş:

Kendisi İzmir yangınının haberini alınca Bolu’dan İzmir’e hareket etmiş.

İzmir’e inince lavaboya gitmiş.

Çıkışta koruması İzmir Belediye Başkanının kendisini aradığını haber vermiş.

“Araca geçince arayıp konuşalım” demiş.

Araca geçip İzmir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a dönüş yapmaları ile Tugay’ın kendisini aradığı süre zarfında geçen vakit 15 dakika.

Cemil Tugay, Bakan Yumaklı kendisine dönüş yapınca, “Normalde sizi aramak gibi bir niyetim de yoktu, Özgür Özel ısrar edince aradım” diye bir cümle kurmuş.

Özgür Özel’ın İzmir Belediye Başkanından Tarım bakanını aramasını istemesi, bunun için ısrar etmesi öyle bir ortamda normal tabi ancak, o an müsait olmadığı için konuşamamasını siyaset malzemesi yapması sizce normal mi?

Mehmet Acet / Haber7

Kaynak bağlantısı