Amerika Birleşik Devletleri‘nde düzenleyici otoritelerin gündemindeki yeni bir tasarı, kripto para dünyasını karıştırdı. Merkeziyetsiz tahmin platformlarındaki olay bazlı işlemleri yasaklama potansiyeli taşıyan bu düzenleme, Gemini ve Coinbase gibi sektörün önde gelen şirketlerinin tepkisini çekti. Kripto devleri, düzenlemenin geri çekilmesi için çağrıda bulunurken, politikacılar ise özellikle seçim tahminlerine yönelik endişelerini dile getirdi.
Kripto Dünyası Tahmin Piyasası Yasağına Karşı Birleşiyor
Kripto para sektörünün önde gelen isimlerinden Gemini, ABD’deki düzenleyici kurumların gündemindeki yeni bir tasarıya karşı sesini yükseltti. Söz konusu tasarı, onaylanması halinde merkeziyetsiz tahmin platformlarındaki olay bazlı işlemleri yasaklama potansiyeli taşıyor.
Gemini’nin kurucularından Cameron Winklevoss, kısa bir süre önce Amerika Birleşik Devletleri Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu (CFTC) Sekreteri Christopher Kirkpatrick’e bir mektup göndererek endişelerini dile getirdi. Winklevoss, özellikle seçim tahminlerine odaklanan platformların bu düzenlemeden olumsuz etkileneceğini vurguladı.
Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Winklevoss, Polymarket gibi platformların şeffaflık sağladığını ve kullanıcıların gerçek risk aldığını belirtti. Winklevoss ayrıca CFTC’ye tasarıyı geri çekme çağrısında bulunarak, merkeziyetsiz tahmin piyasalarının toplumsal faydalarına dikkat çekti.
Bu gelişmelere paralel olarak, bir diğer büyük kripto borsası Coinbase de tartışmaya dahil oldu. Şirketin hukuk işleri sorumlusu Paul Grewal, düzenlemenin tahmin piyasalarının kamu yararını göz ardı ettiğini ifade etti. Grewal, CFTC’yi sektör temsilcileri, akademisyenler ve politika yapıcılarla iş birliği yaparak daha dengeli bir yaklaşım benimsemeye davet etti.
Bu tartışmalar, bazı ABD senatörleri ve temsilcilerinin CFTC Başkanı Rostin Benham’a gönderdikleri bir mektubun ardından alevlendi. Politikacılar, 2024 ABD başkanlık seçimleri üzerine yapılan bahislerin yasaklanması talebini yineleyerek, bu tür piyasaların seçimlere müdahale riski taşıdığını ve halkın demokrasiye olan güvenini sarsabileceğini öne sürdüler.
