3. AFFETMEMEK, O KİŞİLERLE YAŞAMAYA DEVAM ETMEKTİR

Affetmek size yaşatılanları, hissettiklerinizi tamamen yok saymak, unutmak anlamına gelmez. Affetmek sadece sizde var olan, sizi zorlayan duyguları bir nevi özgürlüğe kavuşturabilmektir. Ben bu olayın bana ait olan kısmını üzerime alıyor, sana ait olan kısmı da sana iade ediyorum demek onun yükünü de taşımamaktır. Affetmemek, hayatınızda o kişileri sürekli olarak aklınızda ve hislerinizde yaşatmaya devam etmektir. Bu durum da sürekli enerjisel olarak duygularınızı yıpratan bu süreçle enerjinizi tamamen negatife çekmektir. Unutmayın siz o kişiyi düşünüp, öfke hissettikçe onunla ilgili planlar yaptıkça sadece kendinize zarar verirsiniz. Fakat siz onu affedip serbest bıraktıkça o kişinin hayattan zaten ders almaya başladığını göreceksiniz. Unutmayın hayat deneyimleri sadece size öğretmen değil karşı tarafa da öğretecekleri var.

4. ASIL GERÇEĞE ODAKLANIN

İnsan yaşamda bir olay yaşadığında onu her zaman olduğu gibi göremez. Geçmişte yaşadığı olaylarla birlikte bunların etkisinde bakış açıları ve yorumlarla olayları algılar. Akıl bazen gerçekliğin ona acı vermesinden ötürü de gerçekle yüzleşmekten korktuğu için düşünce bombardımanına girer. Düşünür de düşünür. Bu düşüncelerin derin denizlerine girerseniz sadece boğulursunuz. Unutmayın hepsi birer düşünce… Siz nasıl düşünürseniz öyle hissetmeye devam edeceksiniz. Örneğin uzun yıllar süren ilişkiniz sonlandı. Bu duruma yorum olarak her ilişki sonlanabilir, güzel şeyler de yaşandı ama bitmesi gerekiyordu diyerek de bir bakış açısı geliştirip iyi hissedebilirsiniz. Ya da çocukluk travmalarınızın da etkisiyle birlikte yaşadığınız olayı çarpıtabilir, ‘Kimse beni sevmeyecek’ gibi bir sonuca varıp yaşadığınız olayı hatalı bir kalıba oturtup çok kötü hissedebilirsiniz. Bu tür çarpıtmalar geçmişin size mirasıdır ve hatalıdır. Bundan ötürü bu çarpıtma alanına girdiğinizde kendinize sorun. Gerçekten bu ilişkinin bitmesi sizin hiç sevilmeyeceğinizi mi kanıtlar? Cevap elbette hayırdır. Geçmişteki ilişkilerin geleceği belirleme gücü yoktur. Ama kendinize sorduğunuz sorularda biten ilişkilerde örneğin sizin çok fazla kıskanç olduğunuzdan dolayı ilişkileri sürdüremediğinizi keşfettiniz. Bu durumu yenmek için kendi kişisel gelişiminizi tamamlamak, terapi almak size destek olabilir.

5. DUYGULARINIZI İŞLEVSEL BİR ŞEKİLDE İFADE EDİN

Duyguları açığa çıkarmanın birçok yolu vardır ama bazı durumlar vardır ki insanı işlevsizliğe iter. Örneğin öfkenin bir başkasına fiziksel şiddet yoluyla aktarılması duygunun işlevsiz şekilde aktarılmasıdır. Yaşanılan travmaların elbette zihinsel ve duygusal acılara neden olması doğaldır. Ve bu travmalara tepki olarak da öfke, yas, kader gibi duyguların yaşanması da çok olağandır. Eğer yaşadığınız travmalar sizin duygularınızı nasıl dışarı atacağınız yönünde önünüze engeller koyduysa duygularınızı farklı yöntemlerle ifade etmeye çalışabilirsiniz. Şiir yazabilir, resim çizebilir, ya da başkalarının acılarına ortak olduğunuz sivil toplum örgütlerinde gönüllü olup başkalarının acılarını iyileştirebildikçe güçlenip iyileşebilirsiniz. Yani acı ve kaderi hayatınızda daha işlevsel hale getirebilirsiniz. En güzel şiirlerin ve şarkıların en büyük acılardan sonra ortaya çıktığını unutmayın.

Kaynak bağlantısı