Sonunda itiraf etti Maliye Bakanı Mehmet Şimşekülkedeki hayat pahalılığını, “Enflasyon baz etkisi başta olmak üzere çeşitli enstrümanlarla düşüyor diye fiyatlar inecek değil” diyerek.

O da görüyor, ülkede işlerin sarpa sardığını, kamu eliyle yapılan zamların orta direği, dar gelirli gruba dahil ettiğini!

Ne yazık ki nas denen düşük faiz fantezisiyle on yıllar kaybedildi. Zorunlu gıda başta olmak üzere yaşam maliyetinde dört yıllık fiyat artış ortalaması yüzde 890’ları (İPA verisi) buldu. Savaşan ülkeler Filistin ve Ukrayna’da bile bu kadar “arsız” tablo yok. İşin üzücü tarafı toparlanacağı da yok ekonominin. Örneğin bu enflasyonist ortamda TCMB’nin, politika faizini en azından kısa vadede düşürmesi zor. Hatta cumhurbaşkanının faizle ilgili iddialı demeçleri olmasa 250-500 puan civarında da yükseltirler. Oldu ki Beştepe bir yerlerden para buldu, topa girdi; o zaman da ufacık bir faiz indiriminde döviz, altın, konut ve ne işe yaradığı belirsiz tarla satışları patlar. Şirketler yatırım yapacağız diye bankadan para çekip inşaat projelerine yatırır, 2022’de olduğu gibi! Nasılsa emlak çılgınlığı var, Bakan Şimşek’in de 3., 5. hatta 50. evine yüksek vergi getirme gücü yok, o yüzden insanlar kullanmayacağı evleri yatırım aracı olarak görecek bir arkaik yapıya yönlendirilmiş durumda! Göztepe’den Kartal’a gidin yüz binlerce boş konut göreceksiniz, ne kiralıyorlar ne satıyorlar! Kimse vergi istemediği için yatırım aracı olarak tutuyorlar.

Ayrıca enflasyon düşüyor dedi ya Bakan Şimşek, evet düştü ama sadece kâğıt üzerinde! Bir kalem oynatıp indiriveriyor TÜİK! Yoksa temmuz ve ağustosta yüzde 2 civarlarında seyreden enflasyonun ortalamalar gereği eylül ve ekimde yüzdü 3’ün altına inme şansı yok. Ama dedik ya sihirli kalemi var TÜİK’in! Peki niçin gerçekler saklanıyor çünkü gerçek enflasyon yansıtılsa emekli-memur görece rahat bir soluk alır maaş artışıyla. Ama bu da Şimşek’in işine gelmiyor. Haramzadeden alamadığı vergiyi, düşük maaş artışı ile emekçinin sırtına yüklüyor. Bu verilere göre 12 bin 500 TL’lik en düşük emekli maaşının 15 bin TL üzerine çıkma olasılığı yok. Emekli işçi ve memur da yüzde 15 civarı bir zam alacak ocakta. Yani kira artışının yüzde 1/4’ü kadar zam görecek bordro mahkûmları!

Halk, özellikle de büyük kentlerde yaşayanlar bu ortamda ne yapacak derseniz? Geçenlerde İstanbul Planlama Ajansı İPA, bir araştırma yayımladı. İstanbul’da yaşamanın aylık maliyeti 70 bin TL. Neredeyse 4 asgari ücret bile çevirmeye yetmiyor bir haneyi! Piyasayı ise yukarıda “tatlı hayat” hayatı süren yüzde 10’luk kesim çeviriyor. Gelirin yüzde 18.8’ini alan yüzde 1’lik kesimle Dilan Polat gibi karapara aklayıcıları, KKM zenginlerini bir yana bırakırsak İPA’nın araştırmasına göre İstanbullunun yüzde 9.1’i yatağa aç giriyor. Yüzde 6.5 ise her gün yemek yiyemiyor.

Peki sistem nasıl sürüyor, yani emeklisi, işsizi, dar gelirlisi Arjantin’de, Venezüella’da olduğu gibi meydanlara çıkıp “Açız” diye bağırmıyor derseniz? İşte orada da belediyelerin sosyal yardımları devreye giriyor. Kimi belediye yemek, kimisi market kartı verip sistemi ayakta tutuyor. İPA Genel Müdürü Doç. Dr. Buğra Gökce açıkladı bu verileri.

NARİN GERÇEĞİ!

Günlerdir, küçük Narin’in katledilişini konuşuyor Türkiye. Her şeyin önüne geçti sır perdeleriyle dolu cinayet, elde edilen tek gerçek boğularak öldürüldüğü. Bütün köy ayrıntıları bildiği halde susuyor, suça ortak oluyor. Çünkü Narin’in ufacık bedeninin altında feodal düzenin karanlık yüzünden ensest ilişkiye, Hizbullah izlerinden genel seçimlerde iktidar partisine toplu atılan oylara kadar onlarca çirkin tablo var. Anlaşılan o ki “ailenin en akıllı çocuğu” Narin, gördükleri ya da duyduklarının bedelini ödedi!

Bir de Narin cinayetiyle ilgili yandaş medyaya birilerinin her gün kontrollü bilgi servis ettiği gerçeği var. Konu sıcak kaldığı için en az Narin kadar vahim 2 yaşında cinsel istismara maruz kalan Sıla bebeği, Çankaya’da kocası tarafından sırtından tabanca ile vurulan kadını kimse konuşmadı! Aslında Narin’in bedeni binlerce üniversitelinin barınma sorunu nedeniyle okuluna kayıt yaptıramamasını, ekonomideki yokuş aşağı gidişi de örtüyor!

Kaynak bağlantısı