Türkiye’nin gündeminde sokak hayvanlarına yönelik hazırlanan taslak metni vardı. Hazırlanan taslakta, can güvenliğine tehdit, artan kuduz vakaları ve başıboş köpek popülasyonunun son yıllarda kontrol edilememesine vurgu yapıldı. Usta Gazeteci Sadık Albayrak ise orijinal belgelerle Osmanlı döneminde çevreden sosyal yaşama daha da önemlisi hayvan haklarına kadar pek çok konuyu kaleme alan özel bir yapıt hazırladı.

ESKİ İSTANBUL’DA SOSYAL HAYAT VE HAYVAN HAKLARI

Osmanlı fermanlarından oluşan yapıtta, eski İstanbul’da sosyal hayat ve çevre kitabındaki çok özel belgelerle Osmanlı’da hayvanlara verilen haklar yer aldı. “Ekolojik dengeyi bozmak çağdaş yobazlıktır. Veyahut da başka bir ifadeyle ekolojik dengeyi bozan çağdaş yobazdır” diyen Sadık Albayrak, hayvan haklarıyla ilgili Osmanlı döneminde hazırlanan fermanları tek tek açıkladı. Usta gazeteci Albayrak şu ifadeleri kullandı:

Osmanlı’da hayvan hakları devlet güvencesindeydi

HAYVANLARIN İKİNDİDEN SONRA ÇALIŞTIRILMASI YASAKTI

İkindi vaktinden sonra hayvanları çalıştırma yasağına dair ferman var. Başka bir fermanda ise yük hayvanlarına binme yasağı ve cuma tatillerine dair ferman var. Yani güneşin doğuşundan ikindiye kadar hayvan çalışabilirsin. Yani günde 8 saat. Bu 8 saate halen dünya ulaşabilmiş mi? Bütün bu çalışmaları yaparken karşıma çıkan belgeler geçmişte ne kadar ulvi ve yüce bir toplum yapısı ortaya koyduğumuzun ispatı olmuştur. Ne diyor Kanuni. Diyor ki ‘Ben bunun itlafına izin veremem çünkü yarın, huzur-u ilahiye varınca Süleyman’dan hakkını alır karınca…’

KUŞ AVLAMA YASAĞINA DAİR FERMAN VAR

Bütün canlı haklarına dayalı yaşanabilir bir dünya için burada kadın, erkek köpek, at, fil, deve, kuş hepsi toplu beraberdir. Çünkü Cenab-ı Hak hepsini bir hikmet için yaratmıştır. Çekirgelerin kovulması için sığırcık kuşlarının rahatsız edilmemesi için bir arzuhal var. Bu kuşları avlamayacaksın diyor.

Toplum değişiyor insanlar ister istemez yasakları deliyorlar. Yavrulama zamanında kuş avlama yasağına dair ferman var. Atalarımız sadece elde kılıç bir Batı’ya bir Doğu’ya gitmemiş.

Kaynak bağlantısı