Brian Frye ve Jonathan Mann, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) karşı bir dava açarak NFT’lerin menkul kıymet statüsüne itiraz etti. Bu davada, dijital sanat eserlerinin yasal tanımının ne olması gerektiği sorgulanıyor. Sanatçılar ve içerik üreticileri, SEC’in giderek artan yargı yetkisine karşı endişelerini dile getiriyorlar.

Sanatçılar SEC Karşısında Hak Arayışında

Blockchain teknolojisinin sanat dünyasına getirdiği yenilikler, beraberinde hukuki tartışmaları da alevlendiriyor. Son gelişmelere göre iki önde gelen NFT sanatçısı, Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) karşı dava açtı. Davacılar, dijital sanat eserlerinin yasal statüsünün netleştirilmesini talep ediyor.

Louisiana’nın doğusundaki federal mahkemeye başvuran hukuk profesörü Brian Frye ve müzisyen Jonathan Mann, SEC’in dijital sanat eserleri üzerinde yargı yetkisi iddia etmesine karşı çıkıyor. Sanatçıların avukatları, bu durumun yaratıcı sektör üzerinde baskı oluşturduğunu ve sanatsal ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini savunuyor.

Dava dosyasında, Taylor Swift konserlerindeki bilet satışları örnek gösterilerek, NFT’lerin ve etkinlik biletlerinin menkul kıymet olarak değerlendirilmesinin yaratıcı endüstri için ciddi sorunlar doğurabileceği vurgulanıyor. Sanatçılar, SEC’in bu konudaki tutumunun netleştirilmesi gerektiğini düşünüyor.

SEC’in eski avukatlarından Ashley Ebersole, kurumun daha önce NFT’lerle ilgili açtığı davaların çoğunlukla uzlaşmayla sonuçlandığını belirtiyor. Ebersole, bu durumun mahkemelerin NFT’lerin yasal statüsünü değerlendirmesine engel olduğunu ifade ediyor.

Kripto sektörü temsilcileri, açılan davaya destek veriyor. Uniswap Labs’in hukuk yöneticisi Katherine Minarik, sanatçıların haklarını korumak için böyle bir adım atmak zorunda kalmalarını “kritik bir durum” olarak nitelendiriyor. Blockchain Derneği de SEC’in sanat eserleri üzerindeki yetki iddiasına karşı çıkıyor.

Amerika Birleşik Devletleri Taylor Swift Kripto Para Yargı Nft Blockchain Kripto Para Haberler

Kaynak bağlantısı