Her fırsatta Türkiye’nin sahillerine neler yapıldığını nasıl tacavüze uğradığını, rant sahası haline getirildiğini anlatmaya çalışıyorum.

Aslında bu durum AKP iktidarıyla başlayan bir süreç. Geldiğimiz noktada insanımız Yunan adalarına koşarak gidiyor. Üstelik kendi memleketinden çok daha ucuz bir tatil yaparak.

Sonuna kadar da haklılar. Bıktım bu kuru milliyetçilikten. Kendi plajına sahip çıkamayanlar, mafyaya, partili ağalara peşkeş çekenler ağlıyor.

Halka ait plajlara girişi 1000 lira yaparsanız, harcama limiti gibi saçma sapan kurallar koyarsanız olacağı buydu.

Örnek vereyim.

Göcek, cennet Fethiye’nin bir başka pırlanta köşesi. Bölgede 20’ye yakın Ege ve Akdeniz’de eşine az rastlanır güzellikte koy ve bük var.

Bir zamanlar turizmden çok yöredeki Etibank’ın işlettiği krom madeniyle bilinen bu minik sahil beldesi, 90’larda Turgut Özal’ın yakın ilgisiyle tanınmış. Göcek, yelken eğitimi, amatör denizcilik ve deniz turizmi açısından dünya çapında eşi benzeri olmayan bir mücevher. Eşsiz bir yelken eğitim alanı.

Bugün adeta bir yat kasabası olan, bütün sistemin yatçılık üzerine kurulduğu Göcek’te, Türkiye’nin bilinen ya da kendisini kamuoyundan saklayan, hemen hemen tüm zenginlerin, çok önemli siyasilerin ya da bürokratların, sporcuların, sanatçıların ya adası, adacığı, evi, villası, hiç yoksa milyonlarca lira değerinde yatları var.

Hakkıyla çalışıp kafasını, emeğini kullanarak kazananlara vergisini verenlere lafımız yok. Lafımız, arkasına devlet gücünü alıp kendi kişisel çıkarları için hak hukuk tanımayanlara.

Böyle bir doğa harikası yer, rantçıların iştahını kabartmaz mı? Büyüleyici Göcek Körfezi’nin en dikkat çekici unsurlarından biri de yedi adet olağanüstü marinası. Bugün artık koyların çoğu marinacıklar haline gelmiş, binlerce tekne aklına esen yere demirlemiş, demir paralarını bileği güçlü olanlar toplamış.

İki yıl kadar önce Göcek’te düzenlenen bir çevre çalıştayından öğreniyoruz ki marinalar haricinde, körfezde 906 tekne yanaşma yeri var. Göcek denizinde 133 milyon metreküp su mevcut. Suyun iç sirkülasyonu çok zayıf. Denizin içinde çiçekli ve tohumlu beş su bitkisi bulunuyor. Oksijen üreten deniz çayırlarını mahvetmişler. Rapora göre her yarım saatte, bir futbol sahası büyüklüğünde deniz çayırı kaybediliyor.

Ne kadar üzücü değil mi?

Göcek’te, şu anda yaklaşık 4 bin yat ve tekne bulunuyor.

Erkan Petekkaya bile Cumhurbaşkanına Göcek’teki MUÇEV Marina’nın tekne bağlama fiyatlarından şikâyet etmişti. Nasıl etmesin ki?

Fethiye Belediyesi’nin elinden alınıp bakanlık tarafından ihalesiz, alelacele MUÇEV’e kiralanan, MUÇEV’in de iş insanı Mustafa Atilla’ya alt kiralama yaptığı, marinada yıllık tekne bağlama ücreti 1 milyon lirayı buluyordu.

Tabii bilinen bir oyuncunun ülkenin en başındaki kişiye yaptığı bu şikâyet üzerine ücretlerde güzel bir indirim yapıldı. Doymak bilmeyen MUÇEV’e, Göcek’teki koruma alanları bile bakanlık tarafından verildi.

Bir başka yer de belediye tarafından işletilen iskele. Asla doymak bilmeyen MUÇEV bakanlık yoluyla aldığı bu iskeleyi yıkıp, 161 yat kapasiteli marinaya dönüştürmek için uğraştı. Projede “şirket müdürü” olarak kaymakam imzası bulunuyordu!

Göcek gibi bir yerde normalde böyle büyük bir projenin yapılabilmesi için ÇED (çevresel etki değerlendirmesi) raporu gerekliydi. Fakat ne oldu? Devlet dopingli MUÇEV için “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.

Bunun üzerine 700 kadar bölge sakini konuyu yargıya taşıdı. Mahkeme, kamu yararına ve ekolojinin temel ilkelerine uygun olmadığı kanaatiyle reddetti.

Fethiye Belediye ruhsatı iptal etti. İptal kararının ardından, marina zabıtalar tarafından mühürlendi. MUÇEV her şeyi yok sayarak ertesi gün mührü kırdı.

Yaklaşık dört ay boyunca marinayı hukuksuz bir şekilde işleten MUÇEV, Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı istinafa taşıdı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi yerel mahkemenin kararını bozdu ve MUÇEV’e izin verdi. Hukuk süreci ağır aksak yürürken MUÇEV marinada planladığı çalışmaları tamamlayıverdi! Artık Göcek’te bu güzelim sahil beldesinin tam ortasında halk denize sadece 300 metre uzunluğundaki tel örgülerin arkasından bakabiliyor.

MUÇEV Göcek kordon boyunu işgal ederek deniz kıyısına boydan boya tel çekiyor, binlerce kişinin deniz kıyısına erişimini kapatıyor. Yani şu an Göcek’e gitseniz, kordonda elinizi ayağınızı denize sokamazsınız. Göcek’te deniz sıradan vatandaşa MUÇEV marifetiyle yasak.

Kaynak bağlantısı