ABD merkezli Microsoft’taki Crowdstrike arızası dünyaya “mavi ekran” verdirdi. Film sahnelerini aratmayan manzaralar dün gün boyu birçok ülkede yaşandı. Bekleyişler kaos ve korkuya dönüştü.

Microsoft imparatorluğu”nun insan hayatı üzerindeki etkisi apaçık görüldü.

Bankalar.. Havalimanları.. Hastaneler.. Medya kuruluşları.. Ve dahi araç muayene istasyonları… Batı’ya ve ABD tekelindeki bilişim teknolojilerine angaje bütün kurum ve kuruluşlar “hata” verdi.

Bir kez daha Amerika hapşırırken, dünya grip oldu.

ABD’den sinyal verilmediği takdirde onlarca ülkede hayatın durma noktasına geleceği, insanlığın sudan çıkmış balık misali çırpınıp duracağı müşahede edildi.

***

Bu durumdan Rusya etkilenmedi.

Çin etkilenmedi.

Hindistan etkilenmedi..

Bilişim ve bilgisayar sektöründe yerli yazılımlar üreten ülkeler “kısa devre” şokunu ayakta kalarak atlatabildi.

Bu durum bize, büyük ve ciddi bir ikazı alarm düzeyinde iliklerimize kadar nakşetti.

***

Cumhuriyet tarihinin ilk hudut ötesi kazanımı olan Kıbrıs Harekatı’nın yıldönümünü kutlamaya hazırlandığımız bir günde.. Mevcut Amerikan sistemine böylesine bağımlı olunduğu takdirde, yeni Kıbrıs zaferlerinin hayal olduğunu gördük.

Bir avuç Siyonist’in Gazze’deki soykırımına dünyanın ve insanlığın hangi “güçsüzlükle” seyirci kaldığına da “teknoloji” penceresinden bakmış olduk.

***

Yerleşik düzende;

Her bürokratın uçuş bilgisinden haberdar olan..

Her devlet görevlisinin hesap hareketlerinin kaydını el altında tutan..

Her kozmik şahsiyetin konum bilgisini saniyeler içerisinde edinebilen bilişim ahtapotu, “devasa” ve “çirkin” mevcudiyetiyle karşımızda gün gibi belirdi.

Üstelik teknik arıza dolayısıyla oluşan “kısa süreli yokluğuyla” o çirkin sureti görme imkanını elde edebildik.

***

Ve..

Bilişim, teknoloji, yazılım sahasının savunma sanayii ve hatta ekmek ve su kadar mühim olduğunu gördük.

İşte bu yüzden milli teknoloji..

İşte bu yüzden yerli yazılım..

İşte bu yüzden yerli ve milli işletim sistemi..

İşte bu yüzden “Teknofest” diyoruz.

***

Bir Windows yazılımını gerçekleştirebilmek için dahi 3 bini aşkın mühendisin en az 5 yıl kolektif emek üretmesi gerektiği gerçeği ortadayken..

İmkansız diye bir şey olmadığına inanıyoruz.

2000’li yıllarda piyasaya girip, dünyanın bir numaralı mürettebatsız hava aracı sistemlerini üretip, dünyaya ihraç eden Türkiye..

Dost ve kardeş ülkelerle birlikte, ileri teknoloji ürünlerini tasarlayıp hayata geçirerek; bunları insanımızın, ümmetin ve insanlığın refahına adayabilir.

Bu olacaktır da.

Yerli İHA’yı, yerli motoru, yerli savunma sanayii ürünlerini, yerli otomobili üretenler gibi..

Bilişim sektöründe de, Türkiye’den dünyaya nizam verecek “babayiğitlerin” öne atılma ve desteklenme zamanıdır.

Mavi ekran veren ABD/Batı “bekleten”,

Türkiye “beklenen”yön…

Faruk Arslan / Haber7

Kaynak bağlantısı