Ne yazık ki Avrupa Şampiyonası boyunca tribünlerde sıkça “Almanya Almanlarındır, yabancılar dışarı” sloganları atıldı. Zaten Avrupa’da ayrımcılık da ırkçılık da yükseliyor. Bu duruma karşı köklü ve yaygın tepki de gösteriliyor. Örneğin Mbappe ve Thuram gibi duyarlı oyuncular Fransa’daki gidişattan duydukları rahatsızlıklarını dile getirdiler.
Tartışmayı büyütmek istemem ama Merih Demiral’ın “Bozkurt” hareketi yaratacağı gereksiz tartışmalar ve gerilim açısından düşünülmemiş bir hareket. Aslında herhangi bir yerde yapılacak ideolojik, siyasi bu tarz hareketler Avrupa’nın tüm ayrımcılarının, ırkçı kesimlerinin ekmeğine yağ sürüyor. Ve yine olan bu işlerle hiç alakası olmayan, barış içinde birlikte yaşamak isteyen masum ve yoksul insanlara oluyor.
Bugün küreselleşen futbolda statlardaki ve medyadaki en büyük sorun ayrımcılık. Bu bakımdan çok dikkatli olmak gerek. Farklı siyasi çizgileri ve ifadeleri milli takıma yansıtmanın yararı yok. Belki artık safça bir inanış ama spor alanları sportmence mücadele edilen ortamlar. Ayrıştırıcı değil birleştirici alanlar olmalı. Tribünde yanınızda oturanın ırkı, dini, mesleği, zenginliği önemli mi? Birlikte sevinip birlikte üzülmüyor muyuz? Ayrıca ülkesini seven insanlar ülkelerinin olumlu bir imaj vermesi için çaba gösterir.
Bakın bu turnuvada gerek oynadığımız oyunla gerekse oyuncularımızın kalitesiyle en flaş takımlardan biri olduk. Bundan güzel tanıtım olabilir mi? Bundan güzel vatanseverlik olabilir mi? Hele Avusturya maçının ardından rakip oyuncuları alkışlayarak göndermemiz belki de turnuvanın en güzel, en gurur verici hareketiydi. Onun yerine rakip takımın milli marşını yuhalamak, sahaya yaralayıcı maddeler atmak, ırkçı söylemlerde bulunmak mı bizi daha çok yüceltirdi? Karşınızdaki düşmanınız bile olsa saygıyı hak eder. Ayrıca saygı görmek için sizin de saygılı olmanız gerekmez mi?
Uzun lafın kısası ben bu Milli Takımı çok sevdim. Oynadıkları oyunu, gösterdikleri mücadeleyi, kısa zamanda kazandıkları özgüveni çok sevdim. Oluşum aşamasındaki bu genç takımın büyük gelecek vadetmesi de cabası. Bu yüzden bu akşam Hollanda karşında alınacak her sonuç da kabulüm. Kabulüm ama gönlüm daha da ileri gitmelerini çok istiyor. O da ayrı. Ne diyelim bu akşam melekler kalemizi korusun, vurduğumuz gol olsun.
