Bütün canlılar, özellikle de kadınlar, çocuklar, hayvanlar, haksızlık ve hukuksuzluğa uğrayanlar için ADALET:

Eski adı Twitter olan, Sosyal Medya Ortamı X’den birkaç örnek!

Her biri bir “örnekolay”…

Ama siz onları TÜRKİYE’DEKİ ADALET SORUNU olarak okuyun lütfen!

***

Halk TV’nin X hesabından yaptığı paylaşımdan satırlar:

23 gündür kayıp olan Bitki’nın cesedi inşaatta 6 parça halinde bulundu

Cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınan 43 yaşındaki Fetih Dağlı’nın, ilk sorgusunda “Kız, senin olayım dedi ben kabul etmeyince sokağa çıkar bana tecavüz etti diye bağırırım deyince ben de korktum boğdum” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Daha önce bir cinayetten denetimli serbestlikle serbest kaldığı belirtilen Dağlı, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

***

Gezi Davası’nda haksız ve hukuksuz yere hapsedilmiş olan Tayfun Kahraman’ın eşi, Dr. Meriç Demir Kahraman’ın X hesabından yaptığı paylaşımdan satırlar:

12 Temmuz 2024, Silivri, 78. kapalı görüş:

Tayfun’dan herkese selam!

Adil yargılanmadığımız, delilsiz ve hukuksuz bir dava sonucunda aile birliğimizi bozan 116 hafta yaşadık.

Hakkımızın, hukukun hoyratça çiğnenmesine karşı bu ülkede hakikatin ve adaletin yanında birileri olduğuna inanıyoruz.

Anayasa Mahkemesi’nin, başvurumuzu en kısa zamanda inceleyip her Türk vatandaşının doğuştan hakkı olan, adil yargılanma hakkımızın tanınmasını istiyoruz.

***

Yeniden yargılanması kabul edilmeyen Osman Kavala’nın, bu reddiyeden önce, X hesabından atılan iletiden satırlar:

Bariz hak ihlalleri içeren, delillere dayanmayan mahkûmiyet kararlarının verildiği, suçsuz insanların yıllar boyu hapis kalmalarına yol açan davaların yeniden görülmesi, temel hukuk ilkelerinin ve insan haklarına saygının gereğidir.

Adalet herkes için gereklidir.

Her yurttaşın hayati ve hakları eşit derecede değerlidir.

***

Ankara’nın göbeğinde güpegündüz katledilen Sinan Ateş’in eşi, Ayşe Ateş’in X hesabından, Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’in sözlerini ileten mesajdan satırlar:

EKMEĞİMİ YİYENLER OĞLUMA TUZAK KURDU

“Sayın Cumhurbaşkanı’mıza seslenmek istiyorum:

Benim sesimi duysun. O da bir baba, bir oğul, bir eş. Fırat’taki kuzunun değil, Ankara’nın göbeğinde katledilen aslanın katillerini bulsun, ne olur. Ana olarak, ona yalvarıyorum.

O, devletin babası. Ben derdimi ona anlatayım. Yoksa benim yavrumun davasını kapatacaklar.

İzzet Ulvi Yönter bizimle hesaplaşacakmış, helalleşmeyecekmiş. Ben zaten öldüm. Ölüyle neyi hesaplaşacak?

Ben korkmuyorum ki. Ben oğlumla konuştum. Canlı şahidi benim. Benim bir ayağım çukurda. Belki yarına çıkmayacağım.”

***

Cumhuriyet Yazarı Zülâl Kalkandelen’in X hesabından yaptığı paylaşım:

AKP TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler:

“Ötanazi yoluyla hayvanların hayatlarına son verme noktasında bir imkân veriyoruz.”

Hayata son verme imkânı mı?

Ötanazi, bir insanın kendi rızasıyla kendi hayatına son verilmesini istemesidir.

Hayvanlara yapmayı düşündüğünüz ise cinayettir!

***

Ve unutmayalım:

1) Cezaevleri yöneticileri ve çalışanları, hasta lohusa ve yaşlılar başta olmak kaydıyla, bütün mahkûmların haklarına riayet etsinler; onları korusunlar lütfen. (Çok şikâyet mektubu geliyor.)

2) İktidar lütfetsin de kadınlar istedikleri soyadını tek başına kullanabilsinler. (9. Yargı Paketi düzeltilsin.)

3) Güvenlik güçleri ve yargı, özellikle kadınlara, çocuklara ve hayvanlara şiddet uygulayanlara, tecavüz edenlere, onları katledenlere, asla hoşgörülü davranmasınlar.

Adaleti, özgürlüğü, eşitliği ve yaşam hakkını, bütün canlılar için, özellikle de en çok istismar edildiklerinden dolayı, haksızlığa ve hukuksuzluğa uğrayanlar, kadınlar, çocuklar ve hayvanlar için savunalım.

Kaynak bağlantısı