
Daha önceleri birçoğumuzun birebir tanışmadığı bir kavram olan yoğun bakım, pandemiyle hayatımızın bir gerçeği haline geldi. Koronavirüs ilk çıktığı zamanlar dolup taşan yoğun bakımlar, aşılar çıktıktan sonra ise nispeten rahatladı. Peki yoğun bakımda yatan hastalar bu süreçte neler yaşadı? Yoğun bakım çalışanlarının hayatı nasıl etkilendi? En önemlisi bir yakını yoğun bakım ünitesinde tedavi görenlerin yapması gerekenler neler? İşte insan hikayeleri, hasta yakınları için rehber ve pandeminin yoğun bakım gerçekleri…
Haberin Devamı
Bir insan için aile üyelerinin, dostlarının, en yakınlarının sağlık sorunu yaşaması, hastanede yatması kadar zor az şey vardır şu hayatta. Hele ki bu yatış Yoğun Bakım ünitesinde oldu mu zorluk katlanır da katlanır.
Çok üzülseniz de çok korksanız da fark ettirmemeye, uzaktan da olsa hastanıza destek olmaya, moral vermeye çalışırsınız. Dört bir yandaki sesli-ışıklı makinelerin ne işe yaradığını öğrenmeye, göstergelerdeki en ufak bir değişikliği fark etmeye çalışırsınız. Aklınızdaki sorulara cevap bulmaya; doktorların, hemşirelerin, sağlık görevlilerinin yüzlerindeki ifadelerden, kaşının kalkmasından dudağının bükülmesinden anlam çıkarmaya çalışırsınız. Dualarınızla, iyi enerjilerinizle hastanın en yakın zamanda iyileşmesi için elinizden gelmeyeni getirmeye çalışırsınız.
Covid-19’un pandemiye dönüşmesiyle yoğun bakımlar da ne yazık ki pek çoğumuzun hayatının bir gerçeği haline geldi. Özellikle pandeminin ilk dönemlerinde, henüz aşılamanın olmadığı günlerde, dünyanın dört bir yanında yoğun bakımlar doldu taştı. Hastanelerde, Covid-19 hastalarını yatıracak yatak, bağlayacak solunum cihazı bulunmaz oldu. Diğer yandan virüsün daha fazla yayılmasını önlemek için çok sıkı izolasyon önlemleri uygulandı. Hastaların yanına değil ailelerinin, sorumlu doktorlar ve hemşireler dışında hastane görevlilerinin girişine bile izin verilmedi.
Yoğun bakımda hasta yakını olmak… Dikkatle izledim ve çok şey öğrendim
Uzmanlar, yoğun bakımda yatan hastalarda delirium gelişmesinin en önemli nedeninin hastaların sosyal açıdan izole kalması olduğunu söylüyor. Brezilya’daki bir hemşirenin delirium’a karşı aldığı ‘eldivenli önlem’ sosyal medyada çok konuşulmuştu.
Ardından 2021 başından itibaren aşılamanın yaygınlaşmasıyla Covid-19 bitmese de hastanelerde özellikle de yoğun bakımlarda tedavi ihtiyacı gözle görülür oranda azaldı. Ancak Omicron varyantının hızlı yayılışı vakaları roket hızıyla artırırken, yoğun bakımlar da bir kez daha alarm vermeye başladı. Hatta geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç ve Buse Özel’e konuşan uzmanlar, yoğun bakım servislerinde alarma geçildiğini, özellikle İstanbul’da birçok hastanenin yatak kapasitesini arttırmak zorunda kaldığını vurgulayarak “Aşılarınızı ihmal etmeyin” uyarısında bulundu.
Haberin Devamı
Elbette bu karanlık senaryonun önüne geçmek elimizde. Hiç aşı olmayanların acilen ilk dozlarını olması, aşılarının üzerinden zaman geçenlerin ise hatırlatma dozlarını yaptırmasıyla yoğun bakımların dolmasına engel olabiliriz. Ancak her türlü hazırlıklı olmakta da fayda var…
YOĞUN BAKIMDAKİ HASTALARIN YAKINLARI İÇİN BİR REHBER
Umarız kimsenin başına gelmez ama yolunuz bir şekilde yoğun bakım ünitelerine düştüğünde yapmanız gerekenlere dair bilgi sahibi misiniz? En yakınınız yoğun bakımda yatarken, hem ona daha fazla yardımcı olmak hem de kendi zihin sağlığınızı korumak için neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz?
ABD’de geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir kitap, bu konuda çok önemli ipuçları içeriyor. 12 yıl boyunca yoğun bakım ünitelerinde görev yapmış Dr. Lara Goitein’ın kaleme aldığı “The I.C.U. Guide for Families: Understanding Intensive Care and How You Can Support Your Loved One” (Aileler İçin Yoğun Bakım Ünitesi Rehberi: Yoğun Bakımı ve Sevdiklerinize Nasıl Destek Olabileceğinizi Anlamak) isimli kitap, yoğun bakım sürecinde hasta yakınlarının karşı karşıya kalacağı soru ve sorunlara basit ama kapsamlı çözümler sunuyor. Kitap özellikle ilk günlerde büyük stres ve kafa karışıklığı yaşayan refakatçiler için bir “ilk yardım rehberi” olma vaadini taşıyor.