
Kökeni asırlar öncesine dayanan ve sömürgeciler tarafından yasaklanan Ori Tahiti, son 60 yılda küllerinden doğdu. Bugün dünyanın dört bir yanından kadınlar bu dansı öğrenmek için kurslara gidiyor, uluslararası yarışmalara katılıyor. En popüler olduğu yerlerden birinin yasaklayanların ülkesi Fransa olması ise kaderin bir cilvesi adeta..
Haberin Devamı
Üstlerinde bitkilerin yapraklarından ve dallarından yapılma giysiler, kafalarında çiçekten taçlarıyla muhteşem görünen kadınlar onlar. Ancak asıl inanılmaz olan, gövdeleri tamamen sabit dururken kalçalarının neredeyse gözün takip edemeyeceği bir hızla dönüyor ve sallanıyor olması.
Çoktan gözünüzün önüne gelmiş olmalı ancak biz yine de söyleyelim. Polinezya adalar topluluğunun bir parçası olan Tahiti’nin geleneksel dansı olan Ori Tahiti dansçılarından bahsediyoruz.
Her yıl düzenlenen Heiva kültür festivaliyle ülkenin Ori Tahiti dansçıları bir araya geliyor. Ancak bu Dans son yıllarda o küçük adayı aşıp dünyanın dört bir yanındaki kadınların hayatlarına da girdi. Bugün Meksika’dan Japonya’ya binlerce kadın Ori Tahiti öğreniyor.
1800lü yıllarda ahlaksızlık diyerek yasaklamışlardı… Dansın intikamı
SADECE JAPONYA’DA 500 BİN DANSÇI OLACAK
Fransa Kültür Bakanlığı’nın 2017’de yayımladığı bir raporda, ABD’de 12 binden Latin Amerika ülkelerinde ise 10 binden fazla Ori Tahiti meraklısı olduğu belirtiliyordu. Japonya’da şu an bilinen 25 bin Ori Tahiti dansçısı var ve bu sayının 2027 itibarıyla 500 bine ulaşması bekleniyor.
Aslına bakılırsa Ori Tahiti, tek bir dans değil. Hem erkeklerin hem de kadınların yaptığı birden fazla yerel Tahiti dansının genel adı. En iyi bilineni ote’a, kadınların yaptığı ve en önemli özelliği kalçaların çok hızlı sallanması olan bir dans. Bir diğeri ise aparima; burada daha ağır ve zarif figürler sergileniyor. İki dansı da öğrenmesi çok zor, izlemesi ise çok keyifli.
Tanınmış Tahitili koreograf, kostüm tasarımcısı ve eleştirmenlerin beğenisini toplayan dans grubu Tahiti Ora’nın kurucusu Tumata Robinson, Guardian’a, “Bence dansın kendisi çok güzel, çok güçlü, çok duyumsal ve çok manalı” diye konuşuyor.
Tahiti’nin en sevilen profesyonel dansçılarından biri olan Moena Maiotui ise “Bence Ori Tahiti, çok tamamlanmış bir dans. Vahşi bir yanı da var ama aynı zamanda şık ve güçlü, zarif ve feminen” diyor.
Haberin Devamı
Dünyanın dört bir yanında sahneye çıkan, Ori dersleri veren ve Tahiti kültürünü anlatan Maiotui’nin hem tek başına hem de Tahiti Ora grubuyla birlikte çektiği YouTube videoları da milyonlarca izlenmeye ulaşıyor.
Maiotui, “Sahnede olmak, kültürü, sevdiğimiz şeyi, bu tutkuyu paylaşmak, aynı zamanda da ellerimizle bir hikâye anlatıp o anı izleyenlerle paylaşmak her zaman çok güzel” ifadelerini kullanıyor.
HOBİ OLARAK BAŞLADI, ÖĞRETMENLİĞE UZANDI
Ori Tahiti’yi 20’li yaşlarındayken keşfedenlerden biri Rina Hanzawa. Tokyo’da doğup büyüyen Hanzawa için bu dansın özel tarafı, kendini anlatabilmek ve doğayla bağ kurabilmek.
Hanzawa, “Dans okulunda eğitim alırken Ori Tahiti ile tanıştım diyor ve ekliyor: “O zamanlar Tahiti kültürüne dair en ufak bir şey bilmiyordum. Ama denediğim zaman Ori Tahiti’ye aşık oldum. Ori hareketi benim için çok doğaldı; kendimi o kadar rahat hissettim ki bu dansla bir bağ kurdum.”
Haberin Devamı
Hanzawa için Ori Tahiti, zamanla günlük bir hobiyken kalıcı bir tutkuya dönüşmüş ve bir noktada ulusal seviyede müsabakalara katılmaya bile başlamış.
Hanzawa şu an Avustralya’da yaşıyor ve Sidney’in kuzeyinde açtığı Tai Pererau isimli dans okulunda kitlelere Tahiti danslarını öğretiyor.
1800lü yıllarda ahlaksızlık diyerek yasaklamışlardı… Dansın intikamı
1800’LERİN BAŞINDA YASAKLANMIŞTI
Hanzawa, “Benim Tahiti kültürü ateşim asla sönmeyecek” diye konuşuyor.
Ancak bu ateş az daha sönüyordu. Çünkü Avrupalılar, Fransız Polinezyası’na ayak basmalarının ardından dini gerekçelerle Ori Tahiti’yi yasakladı ve yaklaşık 100 yıl boyunca ağır baskılar uyguladı.
Avrupalı misyonerler, 18’inci yüzyılın sonunda bu dansı ahlaksızlıkla yaftaladı. Ardından 1819’da Tahiti monarşisinin kabul ettiği Pomare Kanunu ile geleneksel danslar tamamen yasaklandı. 1842 yılında Fransız mandası dansa izin verdi ama getirdiği kurallarla baskılar sürdü.